Keşifteyiz :)

Yaklaşık yedi yıldır her yaz Çeşme’ye gidiyoruz ama hiç sabahtan akşama kadar Alaçatı’dan Hacımemiş’e uzanan şirin sokaklarında gezme fırsatı yakalayamamıştık. Ancak bu yıl, Çeşme’nin tüm cezbedici ve güzel plajlarına rağmen, Alaçatı’da dolu dolu bir gün geçirmek, renkli sokaklarında tatlı esintisini solumak ve en güzel mekânları keşfetmek gerektiğini düşünerek sizler için yola koyulduk. Size rengârenk kapıları olan taş evleri, hediyelik eşyacıları, şık restoranları ve tatlı kafeleriyle Alaçatı yazımızı derledik.  Alaçatı’da Neler Yapılır? Alaçatı sokaklarında gündüz vakti harika görüntüler yakalanır, rahat rahat yürünür, güneşin sıcağının tam işlemediği serin yerlerde tatlı molalar verilir. Ancak gece insan trafiği olan sokakların, sabah saatlerinde biraz ruhsuz olduğunu fark edebilirsiniz. Açıkçası restoran, kafe ve mağazaların çoğunun sabah vakti kapalı olduğunu görmek beni biraz üzdü. Bir de tabi sıcakta yürümek çoğu kişi için çok keyifli olmayabilir. Hava hafif hafif ka

Buraya bir solukta okuyabileceğiniz adı gibi şirin bir köy bırakıyorum. Hem nüfus hem de yüz ölçümü bakımından oldukça küçük bir ebatta olsa da köy içerisinde gezip görmeniz gereken noktalar oldukça fazla. Köy demeye dilim de varmıyor. Çünkü b urada yaşayan bir tanıdığımızın söylediği gibi daha çok bir film setine benzeyen suni bir yanı var.  Esnafın çoğu dışarıdan gelmiş, eskiden ailelerin oturduğu taş konaklar çoğunlukla butik otel ya da restoran / kafe olmuş, köylülerin tezgahındaki yöresel mahsüllerin çoğu kendi üretimi bile değil. Sanki her sab ah herkes setinin başına geçiyor, akşam ziyaretçilerin gitmesi ile dağılıyor.  Ama güzel mi derseniz, mimarisi, doğası, sizin burada hissettikleriniz, herşeyi çok güzel.  Zaten turistik köy, hatırlarsanız 2012’de Mayaların kıyamet senaryoları sayesinde iyice popüler olmuştu. Söylenene göre Şirince dünyada kurtulan 2 yerden biri olacaktı.  Kıyameti bilmem de tanrıların Şirince’ye bir topril geçtiği kesin.  Matematik Köyü ve Tiyatro Medre

      Şimdi gizemli bir yolculuğa çıkacağız sizinle. Çok çok eski zamanlara gidip gelmiş izlenimi verecek bu gezi size.        Nereye mi gidiyoruz? Lidyalıların,Perslerin,İskenderin,Roma ve Bizans İmparatorlukların,Osmanlı Devletinin hüküm sürdüğü eşsiz  güzellikteki Assos'a.Ah rüya şehir denizin mavisine mi vuruldun gökyüzünün mavisine mi diye sorarsanız, sanırım hepsi diye yanıt vermek durumunda kalacağım çünkü hepsi  birbiriyle uyumlu harika tonlar. O daracık sokakların arnavut kaldırımlarının vermiş olduğu eskiye has antik bir özlem sokaklarda yürürken sizi alıp götürüyor bambaşka bir his yoğunluğunun verdiği coşkuyla kendinizden geçerken birden antik limanı görüyorsunuz ve o an zaman hükmünü yitiriyor. Zaman makinenize atlamış ve eskilere çok eskilere Lidyalılar dönemine varmışsınız gibi bir his ile şu anki zamandan sıyrılıyorsunuz büyülü havayı solumak ruhunuza  çok iyi geliyor. Amma da abarttın diyenler için söylüyorum Asos otellerinde "zamanın durduğu yer" ya

Yarımada özellikle su yönünden zengin bir coğrafya olup, her yerden tatlı su çıkmakta.  💙 Balıkesir'de bulunan Kapıdağ Yarımadası, etkileyici manzarası ile ister arabayla ister bisikletle yapacağınız yolculuğunuz da hiç sıkılmayacaksınız. Her virajında hayranlıkla izleyeceğiniz çeşitli manzaralarıyla bu yarımadaya adeta mest olacaksınız. Marmara Denizi'ne doğru estetik bir şekilde uzanan Kapıdağ Yarımadası, toplamda 95 kilometredir. Her dönemecinde yeni koylarla karşılaşacak olmanız renkli gezinize farklı tonlar katacak. Yarımadada tarihi mekanlar da bulunmaktadır. Kirazlı Manastırı yaşanmışlığıyla birlikte kendini unutturmamak adına hala ayakta kalan yerlerden biridir. Tabii yol boyunca karşılaşacağınız küçük şelaleler ve çiğdemlerle kaplı alanlar sizi severek ağırlayacak. Aslen eskiden bir ada oldugu tespit edilmiş olup, sonradan kara ile ada arasına yığılan kum, toprak bugünkü hali ile yarımada olmasını sağlamıştır. Şelaleden, tatlısuya degilde diger tarafa giden yol

Sırt çantanızı hazırlayın. Ayağımın Tozuyla Akyaka 'ya gidiyoruz. Sakartepe'nin eteklerinde yer alan eski adı İdyma olan Akyaka, ismini tarih boyunca en doğru biçimde korumuş, denize nazır kafa dinlemek isteyenlerin aheste keyif yeri. Ayrıca buraya gelmişken Ayağımın Tozuyla Akyaka içinde birbirinden güzel koyların tadını çıkarmak için Gökova'ya da uğramadan gitmeyin. Denizciler için doğal bir liman konumunda olan Ayağımın Tozuyla Akyaka koyları eşşiz manzaraları ile sizleri adeta büyüleyebilir. Belki sizde güneşin batışını Küfre Koyu'ndan izleyerek görsel şovlara tanık olabilirsiniz. Unutmadan Ayağımın Tozuyla Akyaka içinde cumbalı evlerin taş döşeli sokaklarından tepeye doğru çıkarsanız seyir terasına ulaşmış olursunuz.  Manzaranın keyfi yanınızda sevdikleriniz olunca ikiye katlanır. Bir de burası Muğla olunca. Enfes rum mutfağı, harika sokakları, özerk hissiyatı, hoş insanlar, şarap eşliğinde yapılan muhabbetler, gün batımında rakı, roka, balık sofrası ile

Şehrin en alakasız noktalarından bile görülebilen, deniz kenarına kurulmuş dev yerleşke olarak adlandırabiliriz burayı. Buraya vardığınızda kıskançlık krizleri geçirebilirsiniz. 😅 İzmir 'in en derli toplu, temiz ve sakin köşelerinden biri. K arşıyaka Çarşısı 'nın arka sokakları, sahilindeki eşsiz huzur havası yuzunden burayı terketmemek icin tek nedenimiz diyebilirim. Evet evet, doğru bildiniz burası İzmir Karşıyaka ilçesi, Mavişehir semti. :) Son zamanlarda iskele önünde ve çarşının sağlı sollu her iki tarafında bulunan seyyarlarıyla İstanbul'un Eminönü semtine benzeyen ve beni acaip şekilde etkileyen süper semt! Yerel halkın "florya" olarak adlandırdığı  sahile sahip olan bu güzel mahalle de gece kamp ateşinin başında içmek güzel oluyor, ama bir de şu araçlarını sahile çekip bangır bangır arabesk dinleyen fakat buna rağmen şaşırtıcı derecede tiki görünüşlü liseliler olmasa.. 😎