Keşifteyiz :)

      Şimdi gizemli bir yolculuğa çıkacağız sizinle. Çok çok eski zamanlara gidip gelmiş izlenimi verecek bu gezi size.        Nereye mi gidiyoruz? Lidyalıların,Perslerin,İskenderin,Roma ve Bizans İmparatorlukların,Osmanlı Devletinin hüküm sürdüğü eşsiz  güzellikteki Assos'a.Ah rüya şehir denizin mavisine mi vuruldun gökyüzünün mavisine mi diye sorarsanız, sanırım hepsi diye yanıt vermek durumunda kalacağım çünkü hepsi  birbiriyle uyumlu harika tonlar. O daracık sokakların arnavut kaldırımlarının vermiş olduğu eskiye has antik bir özlem sokaklarda yürürken sizi alıp götürüyor bambaşka bir his yoğunluğunun verdiği coşkuyla kendinizden geçerken birden antik limanı görüyorsunuz ve o an zaman hükmünü yitiriyor. Zaman makinenize atlamış ve eskilere çok eskilere Lidyalılar dönemine varmışsınız gibi bir his ile şu anki zamandan sıyrılıyorsunuz büyülü havayı solumak ruhunuza  çok iyi geliyor. Amma da abarttın diyenler için söylüyorum Asos o...

Sırt çantanızı hazırlayın. Ayağımın Tozuyla Akyaka 'ya gidiyoruz. Sakartepe'nin eteklerinde yer alan eski adı İdyma olan Akyaka, ismini tarih boyunca en doğru biçimde korumuş, denize nazır kafa dinlemek isteyenlerin aheste keyif yeri. Ayrıca buraya gelmişken Ayağımın Tozuyla Akyaka içinde birbirinden güzel koyların tadını çıkarmak için Gökova'ya da uğramadan gitmeyin. Denizciler için doğal bir liman konumunda olan Ayağımın Tozuyla Akyaka koyları eşşiz manzaraları ile sizleri adeta büyüleyebilir. Belki sizde güneşin batışını Küfre Koyu'ndan izleyerek görsel şovlara tanık olabilirsiniz. Unutmadan Ayağımın Tozuyla Akyaka içinde cumbalı evlerin taş döşeli sokaklarından tepeye doğru çıkarsanız seyir terasına ulaşmış olursunuz.  Manzaranın keyfi yanınızda sevdikleriniz olunca ikiye katlanır. Bir de burası Muğla olunca. Enfes rum mutfağı, harika sokakları, özerk hissiyatı, hoş insanlar, şarap eşliğinde yapılan muhabbetler, gün batımında rakı, roka, balık sofrası ile ...